top of page

GENIUS Act – ABD Stablecoin Yasası

  • znkaracetin
  • 31 Tem
  • 6 dakikada okunur

make america great again- with blockchain?


ree


GENIUS ACT (2025) – Yürürlüğe Girişi ve Stratejik Amacı


Amerika Birleşik Devletleri’nde ödeme amaçlı sabit kripto varlıkların (“payment stablecoin”) hukuki statüsünü belirleyen Guiding and Establishing National Innovation for U.S. Stablecoins Act (GENIUS Act), 18 Temmuz 2025’te yürürlüğe girerek dijital finans alanındaki önemli boşluklardan birini kapattı. Yasa, bu stablecoin’leri ihraç edecek kuruluşların “permitted payment stablecoin issuer (PPSI)” lisansı almasını şart koşuyor; denetimi de hem federal (OCC, Fed, FDIC) hem de eyalet otoritelerinin ortak gözetimine bağlıyor.


PPSI’ların 1:1 rezerv tutması, aylık şeffaf raporlama yapması ve yıllık bağımsız denetimden geçmesi zorunlu. Ayrıca kapsamlı AML/KYC programı işletmek, riskleri raporlamak ve iflas hâlinde kullanıcı alacaklarına öncelik tanımak da yasa gereği yükümlülük haline geldi. Hazine, Fed ve FDIC başkanlarının yer aldığı Stablecoin Certification Review Committee ise ihraç süreçlerine yönelik ortak standartları belirliyor.


Bu bütüncül yapı, ödeme odaklı stablecoin’leri finansal sistemin güvenilir bir parçası hâline getirerek piyasa istikrarını güçlendirmeyi ve ABD dolarının dijital ortamda da rezerv para konumunu pekiştirmeyi hedefliyor.



Stablecoin Ekosistemi İçin Getirilen Temel Düzenleyici Çerçeve


Kapsam ve Hedef


GENIUS Act, yalnızca “payment stablecoin” olarak tanımlanan; 1:1 değerde geri ödenebilme taahhüdü bulunan ve ödemede kullanılmak üzere tasarlanmış sabit kripto varlıkları kapsar. Bu varlıkları çıkarmak isteyen kuruluşlar, Permitted Payment Stablecoin Issuer (PPSI) lisansını almak ve hem federal hem de eyalet denetimine tabi olmak zorundadır. Amaç; net rezerv, gözetim ve raporlama standartları üzerinden tüketiciyi korumak ve finansal istikrarı güçlendirmektir.


Kapsam Dışı: Algoritmik veya fazladan teminatlı (over‑collateralized) stablecoin’ler—örneğin DAI ya da FRAX—ödeme aracı yerine yatırım/teminat amaçlı kullanıldıklarından payment stablecoin tanımının dışında kalır. Hazine’nin bir yıl içinde “non‑payment stablecoin” ekosistemine dair kapsamlı risk çalışması yapması ve Kongre’ye rapor sunması emredilmiştir. Böylece, algoritmik modellerin gelecekte ayrı düzenlemelere tabi tutulması planlanmaktadır.


Rezerv Disiplini ve Şeffaflık


Her PPSI, dolaşımdaki tüm tokenleri %100 nakit veya vadesi 93 günü aşmayan ABD Hazine senetleri benzeri yüksek kaliteli, likit varlıklarla desteklemek zorundadır. Rezervlerin rehypothecation (yeniden teminatlandırma/yeniden rehin verme) yoluyla başka borçlanmalar için kullanılması yasaktır. İhraççılar, rezerv bileşimini aylık olarak kamuya açıklamak ve bağımsız denetimden geçirmekle yükümlüdür; CEO/CFO onaylı bu raporlar düzenleyicilere iletilir. Ayrıca hiçbir PPSI, stablecoin sahiplerine faiz veya “yield” ödemesi yapamaz; tokenin yalnızca ödeme aracı olarak kullanılması vurgulanır.


Lisans ve Gözetim


PPSI lisansı, Office of the Comptroller of the Currency (OCC), Federal Reserve Board (FRB), Federal Deposit Insurance Corporation (FDIC) veya yetkili bir eyalet düzenleyicisinin onayını gerektirir. Başvuru sahibinin yapısına göre bu kurumlardan biri, “primary federal payment stablecoin regulator” (PFPSR) sıfatını kazanır; PFPSR düzenli rapor, denetim ve risk yönetimi verileri talep edebilir ve gerekli gördüğünde lisansı askıya alma yetkisini kullanabilir. Aylık raporlama ile yıllık bağımsız denetim aralıkları, benzer ölçekli bankaların denetim sıklığına paralel olarak belirlenir.


Yabancı İhraççılar ve Sınır Ötesi Etki


GENIUS Act, Amerika Birleşik Devletleri’nde işlem gören yabancı payment stablecoin’lere de aynı teknik ve uyum standartlarını uygular. Bu gereklilikler karşılanmadığı takdirde, ilgili token’ların ABD’de listelenmesi yasaklanır. ABD pazarına girmek isteyen yabancı ihraççıların, Hazine Bakanlığı tarafından yapılacak “karşılıklılık” değerlendirmesinde ev sahibi ülke düzenlemelerinin eşdeğer kabul edilmesi, Office of the Comptroller of the Currency’ye kayıt yaptırılması ve ABD bankalarında yeterli likidite tutulması koşullarını yerine getirmesi gerekir. Uyum sağlamayan ihraççılar, ikincil piyasa işlemlerinin yasaklanması ve günlük para cezaları dâhil olmak üzere ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalır.



PPSI ve Kullanıcı Perspektifi: Yeni Yükümlülükler, Fırsatlar ve Piyasa Etkileri


Lisans Eşikleri ve Temel Uyum Yükümlülükleri


GENIUS Act, payment stablecoin ihraççılarının “permitted payment stablecoin issuer” (PPSI) lisansı almasını zorunlu kılmakta. Dolaşımdaki stablecoin bakiyesi 10 milyar ABD dolarının altında kalan ihraççılar eyalet lisansıyla yetinebilirken, bu eşiğin üzerindeki kuruluşlar mutlaka Federal Reserve Board (FRB), Office of the Comptroller of the Currency (OCC) veya Federal Deposit Insurance Corporation (FDIC) gözetimine girer. Tüm PPSI’lar Bank Secrecy Act çerçevesinde kapsamlı AML/KYC programı işletmek, şüpheli işlemleri raporlamak ve yaptırım listelerine uyum sağlamakla yükümlüdür. Bu düzenleme ve eşiklerin ABD’de federal ve merkezi yönetim seviyesinde yeknesaklık ve adil bir regülasyon kurma gayesi ile belirlendiği görülmektedir.


PPSI’lara Yönelik Listeleme Kısıtlamaları ve Cezai Hükümler


Yasanın yürürlüğünden üç yıl sonra, kripto borsaları ve diğer dijital varlık hizmet sağlayıcıları yalnızca PPSI lisanslı (veya ABD ile “eşdeğer” statüde kabul edilen yabancı ihraççılarca çıkarılmış) stablecoin’leri listeleyebilir; aksi hâlde listeleme “hukuka aykırı satış” sayılır. Uyumsuz yabancı ihraççıların tokenlerini platformlarında tutmaya devam eden PPSI’lar, günlük 100 bin $’a kadar para cezasıyla karşı karşıya kalır.


Operasyon ve Pazarlama Sınırlamaları


  • Faiz ve getiri yasağı: Hiçbir PPSI, stablecoin sahiplerine faiz veya “yield” ödemesi yapamaz; token yalnızca ödeme aracı olarak kullanılmalıdır.

  • Sigorta izlenimi yasağı: Stablecoin’lerin ABD devlet garantili veya FDIC sigortalı olduğu izlenimini vermek hem ihraççı hem de PPSI’lar için suç teşkil eder ve her ihlal başına 500 bin $’a kadar para cezası doğurabilir.

  • Reklam ve adlandırma kısıtlaması: “United States” veya benzeri ibareler token adında kullanılamaz; “USD” gibi para birimi kısaltmaları ise serbest bırakılmıştır.


Yönetim Düzeyi Uyum Gereksinimleri


İhraççı yönetiminin aylık rezerv raporlarına CEO/CFO sertifikası eklemesi ve bunların bağımsız denetime sunulması zorunludur. Ayrıca insider trading, siber suç veya kara para aklama gibi ağır suçlardan mahkûm edilmiş kişiler, payment stablecoin ihraççılarında yönetici veya yönetim kurulu üyesi olamaz; ihlâl durumunda kişi başına 1 milyon $ ve beş yıla kadar hapis öngörülür.


Kullanıcı Güveni ve Tüketici Koruması


%100 rezerv zorunluluğu, aylık şeffaf raporlama ve bağımsız denetim, kullanıcıların teminat yapısını doğrulamasına imkân tanır. İflas hâlinde stablecoin sahiplerinin alacakları diğer tüm alacaklılara üstün sayılır, böylece banka mevduatına benzer bir öncelik yaratılır.


Piyasa Dinamikleri: Fırsatlar ve Olası Riskler


Düzenleyici netlik, bankaların, fintech işletmelerinin ve büyük perakendecilerin stablecoin tabanlı ödeme çözümlerini sistemlerine sorunsuz biçimde entegre etmelerini kolaylaştırarak dolar cinsinden dijital işlemlerin yaygınlaşmasına zemin hazırlar. Bu sayede ödeme maliyetleri düşer, sınır‑ötesi para transferleri hızlanır ve tüketicilere kesintisiz 7/24 hizmet sunulabilir.


Ancak stablecoin rezervlerinin büyük ölçüde kısa vadeli ABD Hazine senetlerinde yoğunlaşması, ani toplu itfa talepleri sırasında tahvil piyasasında likidite baskısı yaratma potansiyelini doğurur. Böyle bir stres senaryosunda, piyasadaki dalgalanmaların sistemik boyutlara ulaşmaması için Federal Reserve’in geçici likidite imkânı sağlaması gerekebileceği yönünde görüşler bulunmaktadır. Dolayısıyla regülasyon, fırsatlarla birlikte makro‑likidite yönetimi açısından izlenmesi gereken yeni riskler de doğurmaktadır.




ABD Senatosu’nun “Digital Asset Market Structure” Taslağı ve GENIUS Act Birlikte Nasıl Bir Resim Çiziyor?

Taslağın Kimliği ve Amacı


22 Temmuz 2025’te Senato Bankacılık Komitesi tarafından yayımlanan “Digital Asset Market Structure Legislation – Discussion Draft”, resmî kısa adıyla Responsible Financial Innovation Act of 2025, henüz taslak aşamasında olmakla birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nin kripto piyasasını baştan sona yeniden kurgulamayı hedefleyen en geniş kapsamlı öneri konumundadır. Taslağın hedefi, dijital varlıkların menkul kıymet mi, emtia mı, yoksa ödeme aracı mı olduğu konusundaki belirsizlikleri kaldırmak, gözetim yetkilerini kesin sınırlarla paylaştırmak ve kripto ekosistemini mevcut finans altyapısına güvenli biçimde entegre etmektir.


Kapsam ve Başlıca Yenilikler


Metin dört ana başlıkta toplanır. Birinci başlık “Responsible Securities Innovation” bölümünde “ancillary asset” kavramını tanımlar ve halka arz eşiği düşük projelere Regulation DA adında yeni bir kayıt muafiyeti getirir. İkinci başlık “Protecting Against Illicit Finance” bölümünde Hazine’ye dijital varlık işlemleri üzerinde ayrıntılı AML ve yaptırım incelemesi yetkisi tanır; payment stablecoin ihraççılarının yaptırım uyum yükümlülüklerini de genişletir. Üçüncü başlık “Responsible Banking Innovation” başlığı altında bankaların saklama, ödeme ve teminatlandırma işlevlerinde dijital varlık kullanmasını yasayla doğrudan yetkilendirir, ayrıca netting ve sermaye kuralları geliştirmesini emreder. Dördüncü başlık ise “Responsible Regulatory Innovation” adını taşır ve SEC ile CFTC’ye ortak karar mekanizması getirerek yetki çakışmalarını giderir; aynı bölüm micro‑innovation sandbox ve self‑custody haklarını da düzenler.


Başka ülkelerde nadir de olsa karşımıza çıkan “sandbox lisanslama” ABD’de de teklif içerisinde yerini bulmuş. Bu da ABD’nin dijital varlıkların geliştirilmesi ve desteklenmesi için samimi bir hedef koyduğunu bize ispat eder nitelikte. Nitekim, Türkiye’de de olduğu gibi PPSI (Türkiye’de KVHS) lisansları ağır sorumluluk, yükümlülük ve kısıtlamalar içermekte. Özellikle Web3 sahnesinde gördüğümüz genç, dinamik ve hızlı ekiplerin bu yükümlülükleri karşılayacak maddi imkanları bulunmadığı için, yaptıkları işler “illegal” statüsü altına düşmekte ve gelişimlerin önü kesilmekte. Singapur gibi daha teknoloji odaklı yargı bölgelerinde gördüğümüz “sandbox lisans”ların ABD’de yer bulması diğer ülkelerin de takip ederek yaygınlaştırdığı bir araç olması sektör için çok faydalı olacaktır.


Taslak, GENIUS Act’i Nasıl Tamamlar?


GENIUS Act, ödeme amaçlı stablecoin’lere %100 rezerv, lisans ve raporlama zorunluluğu getirerek dar bir alanda derin bir koruma sağlar. Senato taslağı bu çerçeveyi yatay olarak genişletir; stablecoin dışındaki token’ların statüsünü netleştirir, SEC–CFTC çizgisini belirler ve bankaların kripto varlıklarla çalışabileceği alanları ayrıntılı biçimde tanımlar. Ayrıca taslaktaki yaptırım ve “digital asset examination” hükümleri, GENIUS Act’in rezerv‑odaklı korumasını AML katmanında destekler.


Taslak yasalaşırsa, ABD dijital varlık düzenlemeleri iki kademeli bir mimariye kavuşacaktır: GENIUS Act ödeme stablecoin’lerinde kullanıcı güvenliğini ve finansal istikrarı sağlar; “Digital Asset Market Structure” yasası ise menkul kıymet‑emtia ayrımı, bankacılık entegrasyonu ve yaptırım uyumunu kapsayarak ekosistemin tamamına net kurallar getirir. Bu birliktelik, inovasyonu teşvik ederken regülasyon belirsizliğini asgari düzeye indiren çok katmanlı bir çerçeve oluşturur.



ABD’nin Çok Katmanlı Dijital Varlık Rejimi Türkiye İçin Yol Gösterici Olabilir mi?

ABD’de eş zamanlı olarak ilerleyen GENIUS Act ve “Digital Asset Market Structure” taslağı, yasaklamacı refleksler yerine risk temelli düzenleme anlayışı benimsiyor. GENIUS Act ödeme stablecoin’lerine yüzde 100 rezerv, aylık şeffaf raporlama ve bağımsız denetim gibi bankacılık benzeri güvenlik kalkanları getirirken; taslak metin token’ların menkul kıymet‑emtia ayrımını netleştiriyor, SEC ile CFTC arasında yetki sınırı çiziyor, bankalara saklama ve ödeme alanında açık faaliyet izni tanıyor ve AML katmanını güçlendiriyor. Böylece kullanıcı koruması, piyasa şeffaflığı ve yeniliğin teşviki tek bir çatı altında buluşturuluyor.


Türkiye’de ise kripto varlık hizmet sağlayıcılarına ilişkin temel lisans ve MASAK kökenli AML yükümlülükleri dışında ayrıntılı bir çerçeve henüz oluşmuş değil. Stablecoin rezerv yapısı, token ihracı sınırları ve kripto borsalarının altyapı standartları netleşmemiş durumda; üstelik 2021’de getirilen “kripto varlıklarla ödeme yasağı” inovasyonun ödeme katmanına yayılmasını engelliyor. ABD’nin deneyimi, yasaklama yerine denetim ve gözetimle risk yönetmenin mümkün ve hatta piyasa güveni açısından daha verimli olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye de benzer bir yaklaşımı benimseyerek, örneğin döngüsel bir lisans‑eşik sistemi kurabilir, stablecoin’ler için rezerv ve raporlama yükümlülüklerini açıkça tanımlayabilir, SEC–CFTC benzeri görev paylaşımını SPK ile BDDK arasında kurgulayabilir. Ayrıca, “sandbox” modelleri ve mikro‐muafiyetler aracılığıyla küçük ölçekli yeniliklere esneklik tanınması, fintech ekosisteminin önünü açacaktır.


Özetle; Türkiye’de dijital varlık alanını kapsayan kapsamlı ve bütünleyici bir yasa hazırlanırken, ABD’nin çok katmanlı ve risk temelli düzenleme yaklaşımı değerli bir referans sunuyor. Dünyadaki iyi uygulamalardan da yararlanarak rezerv güvenliği, şeffaflık ve açık yetki paylaşımı ilkelerini esas alan koruyucu ve aynı zamanda yeniliği teşvik eden bir düzenleme çerçevesi oluşturmak hem yatırımcı güvenini artıracak hem de Türkiye’yi dijital finans inovasyonunda rekabetçi kılacaktır.




 
 
 
CIVICIK_LOGO-02_edited.png

Reach Out to Us!

Şahkulu Mahallesi, Tımarcı Sokak,

No:6/9, Galata

Beyoğlu/İstanbul

info@civicikhukuk.com

  • LinkedIn
Civicik_SUPPORTING ELEMENTS-07.png

Thanks for submitting!

bottom of page